Düşünün;

Hayatta bizim önümüze bir bardak koyup ya yarısı dolu dediler ya da yarısı boş diye öğrettiler ama kimse boş bir bardağın doldurulacağını öğretmedi... Bu bir haylaz tarifidir (...) burada süslü laflar boyalı insanlar maskeli yüzler yok !!! Hayatta gerçek diye bildiğimiz şeyler bize öğretilen davranışlar mı yoksa birilerinin biçtiği karaktere söylenen yalanlar mı !? Acaba gerçek diye bir şey var mı !?

8.30.2012

kelime tüccarı-5


Dördüncü sahne
İsrafil: Bu adam şiir yazmayı çok seviyor. Şeytana yazdığı şiire bakın hele. Haddini bilmemek diye buna derim.
Benim küçük azazilim
Karanlıklar basıyor afakımı
Kanlı nehirler akıyor rüyalarımda
Düşlerimde sensizlik bir isyan
Vaz geçişlerim yokluğuna gebe
Çamurdan can verdiğim hayallere
Tapmanı istesem
Kaçıp gider misin?
Bahşettiğim cennetten ebediyete

Şimdi uzak karanlık diyardayım
Adıma iblis denmiş, şeytan denmiş
Umurumda değil artık
Senin cennetinde değilsem
Dumansız ateşimi neyleyim
Kaybettim azazilliğimi
Artık melek değilim.
(son cümleyi Azrail’le birlikte söyler ve Azrail içeri girer)
İsrafil: Ne oldu?
Azrail: Öldü, öldü sonunda!
İsrafil: Kim?
Azrail: Bey.
İsrafil: Nasıl öldü? Neyden öldü?
Azrail: İnançsızlıktan. Bedeni daha fazla dayanamadı. Bilekleri kesilmişti, gittiğimde oluk oluk kan akıyordu.
İsrafil: Görünce şaşırdı mı seni? Son sözü ne oldu?
Azrail:  Çıplak insanları görüyorum
                Kanlı ilahlarını kaybetmiş
                Kaçacak bir yerimiz yok artık
                Tek günahımız içimizdeki İblis!
(melekler birlikte söyler) la ilahe il Allah!
Sorgu meleği 2: Tanrı kararını verdi. Kıyamete kadar bir de Araf’ta izleyecekmiş onu.
Sorgu meleği 1: Kimi kimsesi yoktu garibimin. Herkesten önce de kabirden ayrılıp Araf’a gönderilecek ha! Yazık arkasından bir dua okuyanı da yok! Artık sevap da kazanamayacak. Yalnız başına öldü.
(Azrail ile İsrafil birlikte bağırır): Hayır tek başına öldü!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder