Düşünün;

Hayatta bizim önümüze bir bardak koyup ya yarısı dolu dediler ya da yarısı boş diye öğrettiler ama kimse boş bir bardağın doldurulacağını öğretmedi... Bu bir haylaz tarifidir (...) burada süslü laflar boyalı insanlar maskeli yüzler yok !!! Hayatta gerçek diye bildiğimiz şeyler bize öğretilen davranışlar mı yoksa birilerinin biçtiği karaktere söylenen yalanlar mı !? Acaba gerçek diye bir şey var mı !?

8.29.2012

kelime tüccarı-4


Üçüncü sahne
(Yek sahnenin sol tarafından girer siyahlar içindedir ve sesi her zamanki gibi alaycı tavrıyla sinir bozmaktadır)
Yek:  Evet ölmek istiyorsun biliyorum; ama şunu unutma. Ölmek istiyorsan yaşamak için sebebin olmalı ki onları kaybetmeyi göze almalısın. Ama sen, peki ya sen ancak bir korkak gibisin, yaşamak için o kadar güzel hayallerin var ki sen korkaksın bir korkak anladın mı! Sen ölecek kadar cesarete sahip değilsin o yüzden hala yaşıyorsun ve can çekişiyorsun. Kanında dolaşan melankolik satırdan başka bir şey değildir ölüm.
(Bey sahnenin sesle irkilir, yattığı yerden kalkar ve sahnenin ortasında boynu bükük durur)
(Key sahnenin sağ tarafından yeke bakarak içeri girer)
Bey(Key’e bakarak) : Konuş! Yenilginin sebebini biliyorum. Asıl şimdi konuş. Hayat kavgasında bana boş umutlar verirken konuşman büyülü bir nefes gibiydi. Zaferin sarhoşluğuna öyle bir kapıldım ki bana sunduğun şarabı fütursuzca içtim ve gördüğüm her şeyi gerçek sandım!(cümlenin sonunda Key ’in yakasına yapışır ve onu sallayarak alaşağı eder) Şimdi niye susuyorsun konuş diyorum sana!
Key(key yerden kalkarak) : Efendim bu yekin son oyunu inanmayın savaşı kaybetsek bile umudumuz zaferimiz olmalı.

Yek: (yek yine sinir bozucu konuşmasını yapar) Umut güzel şey bilirim. Sizin gibiler umut için yaşar. Anlamını hiç kendinize sordunuz mu? Komik bir cevap. Var olanın dışında hayal kurmak. Çocuklarınızın ismini bile umut koyuyorsunuz; ama key çok beceriksizsin. Bir şey için sadece savaşırım ve kazanırım sizin gibi umudun bayraktarlığını yapmam. Benim çocuklarımın tek ismi vardır ifrit!
Bey: Katip! Katip neredesin kurtar beni bunlardan! Delirmek üzereyim hayır hayır bu bir rüya! Ebet bir rüya olmalı! Katip! İmdat!
Katip: Ne oldu beyim. İmdat diye bağırıyordunuz. Kötü bir kabus gördünüz sanırsam.
Bey: Evet çocuğum evet yine kötü kabuslar peşimde.
Katip: Buyurun beyim yatın dinlenin tekrar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder