Düşünün;

Hayatta bizim önümüze bir bardak koyup ya yarısı dolu dediler ya da yarısı boş diye öğrettiler ama kimse boş bir bardağın doldurulacağını öğretmedi... Bu bir haylaz tarifidir (...) burada süslü laflar boyalı insanlar maskeli yüzler yok !!! Hayatta gerçek diye bildiğimiz şeyler bize öğretilen davranışlar mı yoksa birilerinin biçtiği karaktere söylenen yalanlar mı !? Acaba gerçek diye bir şey var mı !?

8.13.2012

Kelime Tüccarı;


3:15 Peronu
bütün yansımaları 3:15 peronunda hibe bir hava yaratıp kasvetli yalnızlığınızla popüler kılan bir ifade yazabilirsiniz. sadece gramer kullanmak bir iki yabancı dilde ezberlenmiş kelimeler gibi kitaplardan ezberlediğimiz kelimeleri kullanmak bütün ruhları fahişe kılarcasına aktabilirsiniz. yapmadım pişman değilim zaman da kaybetmedim hayatımdan da zamanı çalacak bir satranç hamlesi yapmadım. bilakis itici bir dille yazıyorum ki itişin kaçışın bu kokuşmuş liseli yılların kronik rahatsızlığınızdan. şu anda herhangi birine herhangi bir zamanda herhangi bir şekilde yazmış olduğum hakikati değil sade; alelade olmayan, kelime oyunlarını ufak bir çardak altında, hissettiklerimin hepsini anlatma kaygısı taşımadan, güldüğünde her anı farklı, sesi her konuştuğunda tınısı farklı bir dünyevilikte; tapınağa sunulmuş, adanmaktan öte, ağlanmaktan öte bir ibadete sundum.
 vazgeçin sen, sen olmaya devam et; o, o olarak kalsın başka insanları, aptalın kutusundaki halktan olmayan tiplemeleri halkça desteklemeyin. bu saatte, ayakta, yarınını, şu anı olanı, aslında şu anınız olmayan ama istatiksel olarak olasılığı olmadığı halde ihtimallere dayandırdığınız hayatı kucaklamayın uykulu gözlerle.
 daha ileri giderek diyorum ki sizi düşünmeyen insanların olduğunu, hayatın acımasız olduğunu, üzüldüğünüzü, anlatamadığınızı, anlaşılmadığınızı düşünmeyi bırakın. bu his elinizdeki kitaptan, etkilendiğiniz filmden ya da başkalarını etkilemiş olan hisleri yaşamayın. sizi düşünen kimse dahi yok mu. o zaman şu ithamı bilmiyorsunuz demek ki. mutluluk veren bilgi Araplar ve Acemler gibi düşünmeyesiniz diye, onların edebi düşüncesine yaşadıklarına bağlı kalıp hayattan kopmayasınız, kendi ailenizde kendi kefeninizi gecelik olarak ölüme sunasınız diye şu anı dahi 3:15 peronunda yalnızlığınızla yüzleşesiniz diye, elinizdeki film, kitap fark etmez tuttuğunuz nesnel ya da organsal düzeyde ki hissi kendinizde, kendi dilinizde, kendi evinizde bulasınız diye bir ömür harcanarak yazılmış. sahip çıkılmaz evet; çünkü sen arabeski bilmem ne -izmi yaşamışsın, yaşayacaksın böyle bir hayat, yaşam kurmuşsun. sen bir ömrü görüp 5 dakikalık zevki bırakamayacak kadar KORKAKSIN! o yüzden 3:15 peronunda herkesle aynı uyku trenini beklerken emek harcayanların hayatına küfredeceksin ve sen daha fazla sen olamadan, olmayan bir sistem tarafından kendi kendine tekme atan müthiş bir yetenek olarak tarih kitabına geçeceksin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder